Genel

Kurumsal bir firmada işe başladığımızda sanki o firmadan hiç ayrılmayacak ve oradan emekli olacakmışız gibi düşünürüz. Hele hele meslek hayatımızın ilk yıllarındaysak, bu his daha da kuvvetlidir. En kötü ihtimalle ayrılsak bile uzun bir vedalaşma, işleri devretme, pılını pırtını toplama sürecimiz olacağını düşünürüz. “Yahu ne var ki işten ayrılmakta, ceketimi alır giderim” diye düşünenlerimiz de olabilir. Çoğu zaman iş için kullandığımız bilgisayarımızdaki ve cep telefonumuzdaki kişisel bilgilerimizin hemen bizimle geleceğini düşünürüz. Oysa ki kapıdan çıkıp giderken bilgisayarınızı ve cep telefonunuzu ilgili birimlere teslim etmemiz gerçeğini […]

Doldukça tahliye etmek gerekir. Tahliye etmelisin ki daha fazla doldurabilesin. Yapmış olduğumuz işler ve merak duyduğumuz konular tecrübe ve birikim olarak yerleşiyor insanın zihnine. İşinizin asıl odağı olan konular üzerinde uzmanlaşırken, o işi yaparken karşılaştığınız diğer sorun veya iş adımları nedeniyle farklı bilgilerlere de sahip oluyorsunuz. Bu bilgiler çoğu zaman genel kültür düzeyinde kalıyor akıllarda, kimi zaman da farklı bir iş odağının habercisi olabiliyor.